5 Ekim 2009 Pazartesi

ROTASYON ve SAY BAKALIM ONBİRİ


Rotasyon dilimize Fransızcadan girmiş olan İngilizcede 'rotation' olarak kullanılan bir kelime. TDK karşılığı 'yer değiştirme, döndürme' anlamına geliyor.

İngilizcede ise bir objenin dairesel olarak hareket etmesi anlamında kullanılır.

Neden buna girdik çünkü son günlerde çok moda bir kelime rotasyon. Aynı daha önceleri kullanılan savunma hunisi, orta saha çapası, alan daraltarak oynama vs gibi girdi hayatımıza. Rijkaard'ın gelişi ile de daha çok yer buldu. Yazarlarda boncuk bulmuş gibi atladı bunun üzerine. Ancak ilginç olan Rijkaard'ın ağzından henüz rotasyon yapıyorum kelimesini duymadık.

Bu rotasyon furyası veba gibi Daum'a da sıçradı. Biri yaptığı için övgü alırken diğeri yapmadığı için eleştiri alıyordu. Neden Özer, Deniz, Selçuk, Topuz rotasyona girmiyorlar?

Ancak G.Saray'ın 10 gün içinde aldığı sonuçlardan sonra şimdi bazı ismi büyük yazarlar rotasyona gıcık olmuşlar tabiri caizse. Rotasyonu onaylamayanlar, bunun faydasız olduğunu söyleyenler sayısız. Kimileri ise Barcelona'da Rijkaard'ın oyuncuları nasıl dengeli kullandığını örnek gösterip bunu G.Saray'da başaracağını yazmışlardı. Şimdi rotasyon tepti herşeyi, ortalık toz duman. Rijkaard'ın ve Denizli'nin takdir edilen rotasyonları out, Daum'un eleştirilen sabit onbiri in oldu tam tabiri ile.

M.Denizli ise 20 oyuncuya ilk 11 fırsatı verdiği için yerden yere vuruluyor. Adamın tüm kariyeri 8 maçta yerle bir edilmeye çalışılıyor. Sonrada bu saldırılara BJK teknik direktörü olarak değil M.Denizli olarak cevap verince de (CSKA maçı öncesinde 'bu maç benim kariyerimde artı yada eksi bir sonuç yaratmayacaktır') söylenmedik laf bırakmıyorlar.

Bir de ayrı bir moda var ama ona sadece bir dokunup geçelim. Falan takımın onbirini sayamıyoruz o yüzden başarısız ama filanın onbirini sokaktaki çocuk biliyor artık. İyi de üst üste 10 maçtada performansı sonucu kral ilan edilen Rijkaard'ın onbirini de sayamıyorduk. Rotasyon o zaman iyiydi de şimdi mi kötü oldu. Denizli geçen yıl da benzer şekilde oynatıyordu bu yıl ne oldu peki?

Ancak kalkıp hiçkimse yönetimleri Federasyonu suçlamıyor. Bu üç futbol emekçisini eleştiriyor. Takımın savunması alarm verirken, Servet gitti gidiyorken Marsilya'ya, Emre Güngör'ün ne zaman oynayacağını Nostradamus bile bilmezken ve de üstüne üstlük Gökhan Zan'ın da cam adam olduğu belliyken geriye bir tane yabancı alınmaz mı? Ayhan ve Mustafa Sarp ile tüm yılın çıkacağına inanmak da kimin aklıydı acaba. Orta sahaya bir takviye yapılmaz mı? Linderoth hacı bekler gibi bekleniyor. Sonra vefadan bahsediliyor. Doğrudur yanlıştır tartışırsın. Bak Edu'ya verildi parası hemen gönderildi yerine Bilica geldi kötü mü oldu? Vefa ne oldu, İstanbul'da bir semt olarak kaldı. Sezon şampiyon olarak tamamlanırsa kim hatırlayacak Edu'yu. Ne yazık ki endüstriyel futbolun cilveleri ve bu ülke buna alışacak. Kimse aksini iddia edip de sonra da başarıslığın ardından tef çalıp oynamasın.

Kaldı ki forvet hattı ülkede kimsede yokken Elano alındı! Rijkaard'ı uyaran bir Allah'ın kulu olmadı mı o yönetimde o takımda! Elano çok mu lazımdı G.Saray'a? Arda giderse yerine alındı diye bir söylenti var bu mudur mantık peki? Sanki alt yapıdan adam çıkartılıyor. Bedava mı geldi Elano peki? Seneye de alırdın bunu yada bunun gibisini. Ya Arda gitmezse? Yada gitse de para etmezse? Garantisi mi var bunun? Bu sene ne yapacaksın Elano'yu, bak hali ortada işte.

Yada geçen yıl BJK'nin nasıl şampiyon olduğu ortadayken hiç mi adam gibi adam alınmaz. Bir tane maç çevirecek oyuncusu yok Beşiktaş'ın. Denizli mi istedi acaba bu takımı Tabata'yı yoksa Demirören mi yarattı sizce?

Ayrıca Federasyon'un da şu saçma sapan +2 kuralını kaldırması lazım artık. 2 tane adamla gelişecek Türk futbolu da gelişmesin zaten. Tuncay'dan başka dişe dokunur bir ligde oynayan türk kaldı mı? O'nun durumuda ortada zaten. (Yurt dışında doğup büyüyen ve milli takımda oynayanlar bu statüye girmez. Örnek: Mevlüt, Yıldıray, ikizlerimiz, Nuri vs) Bu +2 yüzünden takımlar bir türlü açıklarını kapatamıyorlar. Ya kaldırırsın tamamen oyna 6 tane ile dersin yada izin verirsin 8 olur 10 olur. +2'yi nasıl kullanacağını karştırıyor kulüpler sonra da yedek otursun diye mi alındı deniyor. İtalya en son Dünya Kupası'nı alırken İnter'de yine İtalyan yoktu. Yani saçma sapan noktalara takılmaktan gelişmeye fırsat bulamıyoruz.

Sonra da ülkenin vizyonunu artıracak hocalara tuhaf tuhaf kulplar takıp literatürlük kelimeler yapıştırıyoruz. Yapılan ne rotasyondur, ne de sabit onbir ile çıkmaktır. Sadece başarılı olmak üzere çıkılan yolda eldekilerle yapılmaya çalışılan hamlelerdir. Adına ne derseniz deyin. Malzeme bunlardır ne yazık ki. Barcelona'da başarı ile uygulanan rotasyon denen lanet kelimeyi G.Saray'da uygulama şansın yoktur. Çünkü elinde birbirine benzer adamlar yoktur. Bu da Rijkaard'ın suçu değildir ne yazık ki. Rijkaard'ın bunu zevkle yaptığını düşünmüyorum. Henry çıkarken Eto'o girer, Pique çıkarken Marquez girer, İniesta çıkar Xabi girer. Ama sende Keita çıkar Aydın girer, Servet çıkar yerine giren olmaz çünkü hepsi müzmün sakattır sağ beki oynatırsın mecburen, sol bekin sakatlanır sol açık oynar orda. Forvetin formsuzdur sokamazsın oyuna diğer yabancı yedeği, +2'ye takılırsın ille yabancı çıkarman gerekir.

Velhasıl yazarların ve medyanın şu kısır yazılarına ve yönlendirmelerine teknik adamlar ne güzel de gülüp geçerler, pabuç bırakmazlar tebrik etmek lazım cidden. Eminim içten çe kıs kıs gülüyorlardır. Ve benim yazarlarım da bunu çok güzel hakediyorladır.

Şu rotasyonu da biraz yazarlara uygulamak lazım. Kimine basketbol, kimine ekonomi kimine de magazin yazdırmak lazım. Hatta kimilerine de çıkış vermek lazım.

0 yorum:

Yorum Gönder

  © Blogger templates 'Neuronic' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP