16 Eylül 2009 Çarşamba

HAKEMLER ve TEKNOLOJİ


Hafta sonu özellikle Bursaspor-Fenerbahçe maçında yaşanan olaylar gündeme oturdu. Kimi yorumcu Deniz Çoban'ı formasını korumamakla, şeker gibi dağılmakla suçladı, kimisi futbolcuları haklı gördü, kimi federasyona çattı. Ama sonuç değişmedi. Ancak akılda kalanları fikir refahlığı içinde yorumlarsak bazı çıkarımlar elde edebiliriz.

Öncelikle hareket noktamız futbolcunun da hakemin de insan olduğu ve hata yapma olasılığını bilmek olmalı. Hakemin yanlış karar verebileceği gibi oyuncunun da maçın yorgunluğu ve gerginliği ile süt dökmüş kedi gibi olmasını da beklememeliyiz. Saniyeler içinde gol atılan ve saliseler içinde karar verilen ve spor oyunları içinde yönetilmesi en olanından bahsediyoruz. Hakemin önü kapalı olabiliyor, kontra 70 metre topla pozisyondan uzak kalabiliyor, futbolcunun cinliğine kendisini atmasına kanabiliyor vs vs. Ancak bu gibi pozisyonlarda yanlış karar vermek hakemi etki altında bırakıp maçın kalanını o pozisyona takılı olarak yönetmesine sebep olduğu gibi oyuncuları da mal bulmuş mağribi gibi hakemin üzerine çullanmasına da sebep oluyor. Ben Deniz Çoban'ın Fenerbahçe maçında gerçekten kötü bir yönetim gösteridiğine inanıyorum ama bunları asla kurgulanmış bir senaryo dahilinde yapmadığını da biliyor ve hissediyorum. Ama gerçekten de facia hatalar yaptı ve bir anda kendisini Erman'ın dan Ahmet'ine, Bülent'inden Şansal'ına kadar hepsinin kucağında buldu. Lugano'ya çıkan kartı ağır buldum. Gökhan, Alex ve Guiza'ya çıkan kartların şekli haklı ancak hepsinin pozisyon başlangıcındaki kararları hataydı. Bu hatalar oyuncuların abartmaları ile sarıyı getirdi. Sorun da bu noktada başladı zaten. Hakem de bu pozisyonlara takılı kaldığı için Erman'ın ve Hıncal'ın borozanlığını yaptığı ikinci kırmızılar çıkmadı. Bu kırmızılar o gün F.Bahçe değil G.Saray'da olsa çıkmayacaktı.

Bu tarz durumlarda hakemlerin rahatlatılması lazım. Bunun içinde basketboldaki sistemin futbola uygulanması lazım artık. Platini bir dolu reform uygularken bunu da uygulayabilecek cesareti göstermeli. Yani yardımcı ve ortanın cidden aynı anda anlaşamadığı pozisyonlarda kameradan görüntü izlenmesine izin vermeliler -taca çıkan topu da değil-. Kimileri futbolun doğasına aykırı diyor ancak asla katılmıyorum. 30 sene önce kaleciler eldiven de giymiyordu, gazeteciler sahaya da dalıyordu. Hakemlerin güvenini yeniden kazanması ve oyunun sağlığının devam etmesi, takımların mağduriyetinin engellenmesi için bu şarttır. Madem karşı olunuyor bu sisteme o zaman maç sonrasında görüntülerle de ceza verilmesin. Ne farkı kaldı ki? Şampiyonlar Ligi son eleme maçında Celtic karşısında Eduardo kendini yere attığı için hakemin haksız penaltısı ile Arsenal maçı alıyor sonra UEFA bu oyuncuya görüntülere bakarak 3 maç ceza veriyor. Ne anlamı kaldı bunun o zaman? Rakip mağdur oldu. Hakem mağdur oldu. Oyuncu da mağdur oldu. Taraftarlar zaten mağdur oldu. O anda kararsız kaldıysa hakem bir görüntü ile Eduardo'ya sarıyı çıkartır endirekt vuruşla oyunu başlatırdı. Biz de bu satırları yazmak durumunda kalmazdık. Ayrıca hakem yakalamayadığı için Eduardo sarı kart yerine 3 maç ceza almış oldu. Bu adil mi sizce? Evet atmasaydı kendini, bak ne güzel ibret olur denebilir. Ama öğrencinin kopya çektiğini öğretmen yakalarsa sınavdan sıfır alır mı? Alır. Peki sınav kağıtlarını okurken bu şüpheye düşse ve doğruluğu ortaya çıksa yine sıfır alır mı? Alır. Durum aynı. Yada hayatın herhangi bir diliminde benzer örnekleri düşünün. UEFA hak dağıtırken haksızlık yapıyor. Görüntüyü yasaklarken yasağı kendi deliyor.

Son Türkiye-Sırbistan basketbol maçında son saniye basketi verilmedi ve görüntülere bakarak iptal edildi. Futbolda böyle bir şansınız var mı? Basketbol 360 metrekarede 10 sporcu ile oynanan ve 3 hakemin de sürekli maçın ve alanın içinde olduğu bir sporken Futbol 5000 metrekarede 22 kişi ile oynanan ve 3 hakemden sadece 2'sinin oyunun içinde olduğu bir oyun.

Teknolojiyi bu spora sokmadıkça daha çok milyon dolarlar heba olur, çok hakemler ölüm tehdidi ile görevlerini bırakıp evlerine kapanırlar ve daha çok Erman'a Hıncal'a konu veririz.

0 yorum:

Yorum Gönder

  © Blogger templates 'Neuronic' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP