24 Ağustos 2009 Pazartesi

DİYARBAKIRSPOR:1 FENERBAHÇE:3




Diyarbakırspor'un maça çok çalıştığı, hazırlandığı ve motive olduğu her halinden belliydi. Hızlı top yapıp pres yapan F.Bahçe orta sahasını çabuk geçmek, Tazemete ve Mendoza'nın süratinden faydalanıp henüz hazır olmayan Lugano ve Bilica'nın arasına ve arkasına top atmaya çalıştılar. Genelde ofsaytlara takıldılar ve gol haricinde sadece bir kez bunu başardılar. Bir de Mendoza'nın direkten dönen topu takip eden 2 şutları daha vardı. 2-0 olabilirdi rahatlıkla. Biraz da fazla sertliğe başvurdular (27-14 faul) ve sinirli oldukları her hallerinden belliydi. Ancak 2-0 olamayan maçta yavaş yavaş Diyarbakırspor'un oyundan ve güçten düşüşünü izledik. Gökhan'ın golü hem atılış hem de yapılış olarak mükemmel bir gol oldu. 1-1 olmasına rağmen bu gol Diyarbakır'ın bitiren gol oldu. Diyarbakırspor bu golle 1 hafta çalıştığı her şeyi 36. dakikada bıraktı. Ancak görüntü olarak dakikalar ilerledikçe zaten fizik olarak Fenerbahçe'nin altına girecekleri aşikardı. İkinci yarıda ise maç Fenerbahçe'nin fizik kondüsyonü ile kazanıldı adeta. Orta saha hakimiyeti tamamen F.Bahçe'nin eline geçti. İlk yarıda gol hariç F.Bahçe'nin pozisyonu yoktu. Guiza ve Semih ilerde top alamadılar. Bu maçta göze batan noktalar:



1- Semih'in Alex'in yerinde oynaması o etkiyi yapmadığı için Guiza'nın bağlantısı koptu. Onlara top atacak tek kişi ise geride kalmıştı. Özellikle 2. yarıda her anlamda bitmiş Diyarbakır'a karşı Emre'nin bu alana sürülmemesi (Guiza-Selçuk, Semih-Selçuk değişikliği ile bu sağlanabilirdi) bir hataydı. Her şeye rağmen ilk iki golde Emre'nin asistleri yapması bu anlamda manidardı.

2- Kazım'ın kanattaki başarısı ve özellikle Santos ile birlikte içeri katetmeleri hücum gücünün nasıl katlanacağını tekrar gösterdi. Ancak bu alanda Alex yada Emre'nin olması bir duvar yaratamak için şart.

3- Daum'un son maçlarda alışkanlık haline getirdiği geç oyuncu değişikliği bu maçta da devam etti. 3-1 olduktan 5 dk sonra ilk değişiklik geldi. Bu kulübenin hazırlığı ve moral motivasyonu için dezavantaj yaratır.

4- Hızlı top dolaştıran takımlara karşı Cristian'ın mutlaka Bilica ve Lugano göbeğine yakın oynaması şart. Yoksa daha ağır maçlarda bu ikili sorun yaratabilir çünkü ikisi de hızlı geri dönüşü olan değil iyi pozisyon alan oyuncular. Pozisyonu kaybettiklerinde serseri mayına dönüşebiliyorlar.

5- Geçtiğimiz sezonlara oranla Fenerbahçe derelerde boğulmamayı öğrenmiş. Zor maçlar olacaktır elbet ama bunların altından kalkmakta bir başarıdır. Her maç üst düzey performans göstermeyi bekleyemezsiniz ama bunların altından bu şekilde kalkabiliyor olmak başarı. Bu şekilde hakem, deplasman, seyirci faktörlerinide ortadan kaldırmış oluyorsunuz.

6- Gökhan'a ayrı bir madde açmak gerekli. Bu maçta gol atmak en çok yakışırdı. Gol onun pası ile başladı ve bitti. Fizik olarak güçlü olması Kazım'ın içeri katlarını kolaylaştırdı. Hızlı geri dönüşleri, oyunu iyi okuması ve doğru pozisyon alması geriden oyun kurulmasını sağladı ve çoğu zaman Lugano ve Bilica'nın kademelerine de girdi. Yani bir sağbekten fazlası oldu takım için. Gökhan'ın çok çalışması gereken nokta ise kanat bindirmelerindeki ortaları. Daha sert ve savunmanın kontrolsüz olan arkasına atmalı. Bu şekilde çok yumuşak ortalar kafayla gol atmaya dahi uygun değil.


Hakemi için denecek bir şey yok Erman Toroğlu'nun deyimi ile toz şeker gibi dağıldı. Çok uzatmaya değmez.

Diyarbakır tribünlerinde çıkan olaylar ise anlamsız. Takım 1-0 öndeyken yapılanlar neye ve kime hizmet etti bilinmez ama Diyarbakırspor'a hizmet etmediği kesin.

Özet, Fenerbahçe maçları orta sahasıyla kazanıp kaybetmeye, maça bu şekilde yön vermeye devam ediyor.

MAÇIN ADAMI: Gökhan Gönül

MAÇIN POZİSYONU: Gökhan Gönül'ün çizgiden çıkardığı top

MAÇIN HATASI: Fizik gücü düşen takımla F.Bahçe'ye hızlı top yapmaya çalışmak

MAÇIN ŞUTU: Kazım'ın direkten dönen topu

MAÇIN HAKEM HATASI: Eline vuran Emre'ye sarı kart çıkarmayışı

0 yorum:

Yorum Gönder

  © Blogger templates 'Neuronic' by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP